- Aziz Bes - AlıntıSöz
Ahmet Emin Yalman yağa kalktı:
- Aziz Beseri Sef! Ulu insanlık önderim! ?nsanoğlunun kemale ermesi hayali, sizin çağınızda ve
sayenizde gerçek olacaktır. Artık siz bir Beseri Sefsiniz! Beseri Sefin saltanat ettiği, yani idare
ettiği bir ülkeye Türkiye demek biraz irticai bir düsünce gibime geliyor. Türk nedir? Beseriyet içinde
küçük bir parça... Sonra acaba Türk var mıdır? Türk kalmıs mıdır? Vaktiyle bir Türk ırkı varmıs.
Fakat zamanla bu ırk ötekine berikine saldırarak ve baska ırklara karısarak yok olup gitmis...
Beseriyetin bir parçasına Türk demek, Türk ırkçılığı yapmak ve fasizmi hortlakmaktır ki, buna ne
Amerika, ne ?ngiltere, ne ?srail, ne rusya, ne de diğer devletler razı olamazlar. Zaten insanların bir
kökten geldiğini en eski ve en yüksek kitap olan Tevrat yazmıyor mu? Memleketimize Türkiye
demek, Rum, Ermeni, Yahudi, Zenci, Çingene ve baska köklerden gelen yurttaslarımızı incitir, milli
birliği bozar. Onun için bu ismi değistirerek Beseristan denilmesini teklif ederim!
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
- "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
- "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
- "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."